Çarşamba, Temmuz 23, 2008

Klimalara Dikkat

Yaz geldi ve herkes mumkun oldugunca disari cikis saatlerini oglen saatlerine dink getirmemeye basladi. Gerek isyerimizde gerekse evlerde klimalar surekli calismaya basladi peki bu calisan klimalarin sizi hasta edebilecegini biliyormusunuz? Asagidaki yazimizda kilima ile ilgili hastaliklari ve korunma yontemlerini okuyabilirsiniz.

Ankara Üniversitesi (AÜ) Tıp Fakültesi İbn-i Sina Hastanesi Kulak Burun Boğaz Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Gürsel Dursun, AA muhabirine yaptığı açıklamada, küresel ısınmanın da etkisiyle hava sıcaklıklarının mevsim normallerinin üstüne çıkmasına paralel olarak, evde, iş yerlerinde ve araçlarda sıkça kullanılan klimanın, kontrolsüz ve uzun süre kullanılmasının ciddi sağlık sorunlarına yol açabildiğini söyledi.

Klimalardaki polen filtrelerinin, düzenli olarak değiştirilmemesine bağlı olarak, filtre üzerine çeşitli virüslerin yerleşebildiğini belirten Dursun, şunları kaydetti:

"Çok şiddetli hastalık yapma özelliğine sahip olan virüsler, klima aracılığıyla üst solunum yoluyla mekan içindeki kişilere geçiyor ve üst solunum yolu enfeksiyonlarına neden olabiliyor. Klimaya bağlı gelişebilecek üst solunum yolu enfeksiyonları, grip, nezle, soğuk algınlığı ile kendini gösteriyor, orta vadede sinüzit, bademcik iltihabı, dış kulak iltihabına, zatürre ve bronşite yol açabiliyor. Hatta, kimi zaman ölümcül zatürre ataklarına bile neden olabiliyor."

Dursun, klimanın çalışması ile havadaki nem oranının azaldığını ve mekanda yoğunlaşan kuru havanın da burun içi dokularda ve boğazda tahrişe neden olduğunu, buna bağlı olarak kişide enfeksiyon görülme riskinin arttığını dile getirdi.

Bu tür olumsuz etkilerin görülmemesi için olabildiğince doğal havalandırma yapılması gerektiğini vurgulayan Dursun, şunları söyledi:

"Çok gerekmedikçe klima yerine mekandaki pencere ve kapıların açılarak ortamın havalandırılması daha uygundur. Klima kullanımı halinde ise ortamda klimanın doğrudan solunuma gelmesinin engellenmesi gerekmektedir. Klimanın, araç içinde, camlara ya da ayaklara, ev ya da iş yerlerinde de doğrudan yüze denk gelmeyecek, ortama gelecek şekilde ayarlanması, olası hastalıklara karşı koruyucu bir yöntem olacaktır. Klima, gün içerisinde mümkün olduğun az süre kullanılmalı ve ortamdaki nem miktarının artması için zaman zaman doğal havalandırma yapılmalı. Filtrelerde biriken virüslerin arındırılması için düzenli olarak, klimanın bakımının ve temizliğinin yapılmasına özen gösterilmeli."

YAZ AYLARINDA SIK GÖRÜLEN DİĞER HASTALIKLAR

Yaz aylarında en çok karşılaşılan problemlerin başında dış kulak yolu hastalıklarının geldiğini de belirten Dursun, havuza ve denize girilmesine bağlı olarak özellikle dış kulak yolunda enfeksiyonların ortaya çıkabildiğini kaydetti.

Dursun, havuz sularının temiz olmamasının enfeksiyon riskini tetiklediğine dikkati çekerek, "Böyle bir durumda kişide çok şiddetli bir kulak ağrısı görülür. Kulağa dokunmak bile ağrı uyandırabiliyor. İşitmede azalma ve kulaklarda tıkanıklık hissi olabiliyor" dedi. Bu tür şikayetlerin olması durumunda kişinin hemen su ile temasının kesilmesi gerektiğini ifade eden Dursun, en kısa sürede hekime başvurulmasını önerdi.

Dış kulak enfeksiyonunun, antibiyotik ile tedavi edildiğini belirten Dursun, kulak iltihabı geçiren ya da kulak zarı delik olan kişinin, havuza ya da denize girerken, kulaklarına vazelinli pamuk ile tıkaç yapması ya da silikon tıpa kullanması gerektiğini söyledi.

Dursun, orta kulak iltihaplarının ise genellikle grip, nezle gibi üstsolunum yolu enfeksiyonlarından sonra geliştiğini vurguladı. Orta kulak iltihaplanmasının, sesin derinden gelmesi, ağrı, işitmenin azalması ya da kaybolması şeklinde belirti verdiğini vurgulayan Dursun, hastalığın ileri safhasında kulak zarının delinerek, iltihabın dışarı akabildiğine dikkati çekti.

Burun kanamalarının da yaz aylarında özellikle çocuklarda sıkça karşılaşıldığını kaydeden Dursun, özellikle kuru ve tozlu havalarda burun içindeki damarların çabuk tahriş olmasına bağlı olarak görüldüğünü belirtti.

Dursun, bunda endişe edilecek bir şey olmadığını, soğuk su ile yıkamak, burun kanatlarına elle bastırarak tampon yapmak ya da nemlendirici pomat kullanmak gibi uygulamalar yapılabileceğini söyledi.

Burun kanaması halinde başın kesinlikle arka tarafa doğru yatırılmaması gerektiğine dikkati çeken Dursun, böylesi bir durumda kanın hava yoluna kaçabileceğini bu nedenle başın öne doğru eğilmesi gerektiğini bildirdi. Prof. Dr. Gürsel Dursun, kanamanın durmaması ya da kanama sıklığının artması halinde de hekime başvurulması gerektiğini dile getirdi.

saglik.milliyet.com.tr

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder