Salı, Mart 03, 2009

ITP - Immün Trombositopenik Purpura

Saglik bilgileri yazimizda bu defa sizlerle cok bilinmeyen ancak cok gorulen bir hastalik olan ITP yani Immün Trombositopenik Purpura hastaligindan bahsedecegiz. ITP hastaligi ozellikle cocuklarda cok gorulen bir hastalik ve bir kanama hastaligi.

Asagida yeralan yazimizda ITP hakkinda genis ve detayli bilgileri bularak bilgi sahibi olabilirsiniz.

ITP nedir?
ITP, (immün trombositopenik purpura) dediğimiz ve çocuklarda çok yaygın görülen bir kanama hastalığı. Genellikle vücudun çeşitli yerlerinde oluşan kanamalarla belirti veriyor. Vücudumuzda bağışıklık sisteminde bir uyarı olduğu için immün; pıhtılaşmayı sağlayan trombosit dediğimiz hücrelerin azalmasına bağlı olduğu için trombopeni ve bunlara eşlik eden kanamalara da purpura denildiği için hastalığa bu isim verilmiş. ITP'nin iki çeşidi var; akut ve kronikÉ

Akut ITP: Ani ve hızlı ortaya çıkabilen akut ITP; çocuklarda yüzde 85-90 oranında görülebiliyor. En çok 2 ila 6 yaş arasında ve en sık 3 yaş civarında görülüyor. Bu tipte trombosit sayısı bir anda 0'a kadar düşebiliyor.

Kronik ITP: Daha çok büyük çocuklarda, -özellikle kızlarda- genç erişkinlerde ve orta yaşlarda görülüyor. Akut ITP'ye göre daha sinsi ilerliyor ve trombosit sayısı 40 bin ila 50 bin civarına düşüyor; bu yüzden aylarca fark edilmeyebiliyor.

ITP'ye sebep olan faktörler neler?
Bu hastalığın nedeni hala bilinmiyor. Ama en çok ilkbahar ve sonbaharda görülüyor. Bunun da sebebi muhtemelen o dönemde enfeksiyonların fazla olması. Çoğunlukla çocuklar bir enfeksiyon geçirdikten 2-3 hafta sonra bu hastalık ortaya çıkabiliyor. En çok kızamık, suçiçeği gibi hastalıklar ve virüsler tetikleyebiliyor. ITP'de ayrıca aşılar, antibiyotikler ve ağrı kesiciler tetikleyici olabiliyor.

Virüslerin hastalık üzerindeki etkisi nasıl oluyor?
Sebebini bilmiyoruz ama vücuda giren virüsler veya onlara ait partiküller bağışıklık sistemini uyararak trombositlerin üzerine gidip yapışıyor. Vücut artık kendi hücresini kendinden saymıyor; bağışıklık sistemini uyararak kendi trombositlerini yabancı bir madde gibi algılayıp onlara karşı anti-madde (antikor) üretiyor ve kendi hücrelerini yok etmeye başlıyor.

Peki problemin kaynağı virüsse bunu yok edecek bir şey yok mu?
Dünyada bakteri veya mantar adını verdiğimiz mikroplara karşı birçok antibiyotik var ama virüse karşı çok az sayıda ilacımız var. Onun için çocukları aşılamaya çalışıyoruz. Mesela suçiçeğinin bir virüs ilacı var. Ama kızamığın, kabakulağın ve öpücük hastalığının ilacı yok. Virüsler; birden yok gibi davranıp sonra -200 derecede canlılığını koruyor ve ölü gibi kalıp normal ısıya gelince de tekrar canlanabiliyor.

ITP'nin belirtileri nedir?
Akut tip çok hızlı gelişebildiği için her şey normal giderken birdenbire çocuğun vücudunda kocaman morluklar, nokta kanamalar, şiddetli bir burun kanaması ya da ağız içinde kanamalar görülebiliyor. Bazı çocuklarda ise bağırsakta ve idrarda da kanama olabiliyor. Geçirilen virüs enfeksiyonuna bağlı olarak geçici dalak büyümesi de olasılıklar arasında. Bizim için en korkutucu olanı beyin içi kanamalar. Yüzde 1'den az sıklıkta görülen bu durumda çocukta uykuya aşırı meyil veya baş ağrısı, kusma gibi belirtiler görülüyor ve bilinç giderek kapanıyor. Kronik ITP'deyse, vücutta morluklar oluşuyor ve trombositler çok hızlı bir düşme göstermiyor.

Trombositlerin kanda olması gereken miktarı nedir ve hangi aşamada kanama olur?
Olması gereken normal değer milimetre küpte 200 bin ila 400 yüz bin arasında. Trombosit değeri 30 binin altındayken morluklar ve kanamalar görülüyor. Ağız içindeki kanamalar genellikle trombositler 10 binin altına düştüğünde ortaya çıkıyor.

ITP Tedavi yöntemi nedir?
Birkaç çeşit tedavi yöntemi var. Bunlardan en sık kullanılan ilaçlarla yapılan tedavi. Ancak trombosit düşüklüğünün başka bir hastalığın belirtisi olmadığından emin olmak için kemik iliği incelemesi yapmak gerekiyor. Çünkü kullandığımız ilaçlar lösemi, kemik iliği yetersizliği gibi hastalıkları maskeleyebilir. İlaç tedavisiyle, birkaç gün içinde trombositler yükseliyor. Genelde üç haftalık bir tedavi yeterli oluyor. İkinci seçenek daha pahalı ama kemik iliği yapmayı gerektirmeyen, iki gün üst üste damardan verilen ilaçla tedavi yöntemi. Kronik tipte ise ilaçlara ilaveten dalak çıkarma ameliyatı yapıyoruz. Bazen kandaki trombosite yönelik antikorları temizlemek amacıyla plazma değişimi adı verilen bir tedaviyi de deniyoruz. Ama daha çok hiç cevap alamadığımız riskli vakalarda kullanılıyor bu yöntem.

Dalak niçin alınıyor?
Vücut yabancı olarak algıladığı trombositleri dalakta yok ediyor. Dalağı aldığımızda ise yok etme yeri olmadığı için trombositlerin sayısı yükseliyor.

ITP'li bir çocukta hangi ilaçlar kullanılmıyor?

Trombosit miktarı düşükse kanı sulandıran ilaçlardan uzak durmak gerekiyor.

Limon ve kiraz kanı sulandırır derler bunların bir sakıncası var mı?

Tam tersine C vitamini veriyoruz. C vitamini pıhtılaşmayı destekliyor ve damar geçirgenliğini azaltıyor. Böylece kanama riski azalıyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder