Akdeniz Üniversitesi Hastanesi’nde vajinası olmayan 5’i evli, 9 kadına ince bağırsaklarından yapay vajina yapıldı. Daha önce bacak veya kalça derisiyle gerçekleştirilen yapay vajinanın son yıllarda ince bağırsaklardan yapılması etkinlik ve yan etkiler açısından tartışma yarattı. Ameliyatları gerçekleştiren Doç. Dr. Ömer Özkan, ince bağırsaktan yapay vajinanın en avantajlı yöntem olduğunu ve hasta konforunu artırdığını söyledi. İstanbul Tıp Fakültesi’nden Doç. Dr. Süleyman Akhan ise yöntemin karın ağrısı, koku, salgıların taşlaşması ve kanser gibi dezavantajları olduğunu söyledi.
3-5 BİNDE BİR GÖRÜLÜYOR
Doğuştan vajinanın olmaması diye tanımlanan ‘Vaginal Agenezi’, 3-5 bin doğumdan birinde görülen nadir bir sorun. Nedeni çok iyi bilinmiyor. Tamamen kadın görünümüne ve genetiğine sahip olan hastada vajina kanalı, vajina ve bazen de vajina ile birlikte rahim de gelişmiyor. Dış görünüş tamamen normal olduğu için sorun, ergenlik çağına gelinceye kadar fark edilmiyor. Sorun adet göremeyen ve karın ağrıları çeken kadınların doktora başvurmasıyla ya da cinsel ilişkiye girememekle ortaya çıkıyor.
AMELİYATTAN 6 AY SONRA NORMALİNİ ARATMIYOR
Yapay vajina operasyonları iki tip hastaya uygulanıyor, doğuştan vajinası olmayanlara ve transseksüellere... Bu operasyonlarda değişik yöntemler kullanılıyor. Yapay vajinanın daha çok deri yaması ve kalın bağırsaktan yapıldığını belirten ve 9 kadına ince bağırsaklarından aldığı parçayla yapay vajina yapan Plastik ve Rekonstüriktif Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Ömer Özkan, yöntemin diğer tekniklere birçok üstünlüğü olduğunu söylüyor.
Bu yöntemlerin fazla iz bırakması ve derinin vajinadan farklı olması gibi dezavantajları bulunduğunu belirten Doç. Özkan, “Kalın bağırsak kısa bir organ, bir kısmını vajina için kullanırsak, sindirim sisteminde sorun olabiliyor. Oysa 3 metre uzunluğundaki ince bağırsaktan 20 santimetrelik bir bölüm alırsak önemli bir sorun olmuyor. Operasyonun mikrocerrahi operasyonu olması gerekiyor. Mikrocerrahi zor bir teknik olduğu için, ince bağırsak ameliyatı tercih edilmiyor ama diğer yöntemlere göre çok sayıda üstünlüğü var. Sindirim sistemiyle ilgili sorunlar yok denecek kadar az görülüyor, vajinaya daha çok benziyor, doğala en yakın görünüm elde ediliyor ve altı ay sonra yapay vajinanın normalden hiçbir farkı kalmıyor” şeklinde konuşuyor.
CİNSEL HAZZI ETKİLEMİYOR
Şu ana kadar ameliyat ettiği kadınlardan beşinin evli olduğunu söyleyen ve ameliyatlardan başarılı sonuçlar aldıklarını belirten Doç. Özkan, “cinsel hazza nasıl bir etkisi olur?” sorusunu ise şöyle yanıtlıyor:
“Kadınlar cinsel hazzı daha çok klitoristen aldıkları için his yönünden herhangi bir sıkıntıları olmaz. Ama görünüm ve fonksiyonellik bakımından ince bağırsak daha doğal görünüyor. Kadında rahim varsa adet de olur, çocuk sahibi de. Hasta 15 günde iyileşip taburcu oluyor ve hayat boyu protez veya yağlandırıcı kullanmasına da gerek kalmıyor.”
PSİKOLOJİK OLARAK RAHATLATIYOR
Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Arzu Çağdaş ise vajinanın olmamasının kadının yaşam konforunu olumsuz etkileyeceğini belirtiyor ve sorunun mutlaka giderilmesi gerektiğinin altını çiziyor:
“Bu kadınların cinsel hayatları olmuyor, çoğunun rahimleri ve yumurtalıkları da olmadığı için büyük çoğunluğunda kısırlık sorunları da oluyor. Cinsel hayatın olmaması ise çok önemli ve büyük bir problem. Yapay vajina ile bu kadınların aktif cinsel yaşamlarının olmasını sağlıyoruz. Yani kadın doğuramazsa bile psikolojik olarak kendisini daha iyi hissediyor. Bu hastaların yapay vajina ile sağlıklarına kavuşturulmaları, bunun için de ne gerekiyorsa onun yapılması en mantıklı seçenek.”
SAKINCALARI VAR
İstanbul Tıp Fakültesi’nden Kadın Doğum Uzmanı Doç. Dr. Süleyman Akhan ise vaginal agenezide, ameliyatsız tedavi yöntemlerinin tercih edilmesi gerektiğini, sözkonusu yöntemin sakıncalarının olduğunu söylüyor.
“Burada sorgulanması gereken bir vajina için bu ameliyatların gerekip gerekmediği. Bu konu 2004 yılındaki Dünya Pediatrik Adolosan Jinekoloji Kongresi’nde çok tartışıldı. Kongrede İtalya’dan bir grup bu cerrahiyle ilgili 21 vakalık sunum yaptı. Vakalar incelendi ve çıkan sonuç bu cerrahinin küçük yaşlardaki kız çocuklarına uygulanmaması yönünde oldu. Küçük yaştaki bir kızın bir vajinaya ne kadar ihtiyaç duyabileceği tartışıldı.”
AMELİYATA GEREK KALMADAN DA YAPILABİLİR
“20 yaş altındakilerde ameliyat uygulanmaz. Dışarıdan aparatifilerle, özel tekniklerle ve egzersizlerle tedavi yapılır. 20 yaş üzerindekilerde ise hem hastayla hem de eşiyle ameliyat seçeneği tartışılır ve hastanın eğilimlerine ve bulgularına göre karar verilir. Ayrıca bağırsaktan doku almadan ve ameliyata gerek kalmadan da çok güzel bir vajina yapabilirsiniz. Ama yöntem ne olursa olsun, kadınlar genelde klitoristen haz aldıkları ve klitoral orgazm oldukları için yapay vajina cinsel hazzı etkilemez. 2005 yılındaki bir çalışmada, yapay vajinalı kadınların orgazmlarının biraz daha az olduğu, ancak yine de tatmin olabildikleri ortaya çıkmış.”
AĞRI, KOKU VE KANSER RİSKİ
İnce bağırsak yönteminde en önemli üstünlüğün yapay vajinanın kapanmaması olduğunu söyleyen Doç. Akhan, bu ameliyatların dezavantajlarını ise şöyle sıralıyor: “Bağırsak ameliyatlarında tek sorun organ kaybı değildir, her şeyden önce ameliyat da bir komplikasyon riski taşır. Birincisi; ameliyattan sonraki dönemlerde kramp tarzında karın ağrıları olabilir, bu durum yüzde 10 ile 15 vakada görülür. İkincisi buraya konulan bağırsak olduğu için koku yapar, bir de kadın vajinasına iyi bakamaz, hijyene dikkat etmezse oradaki salgılar taşlaşabilir ve çok nadir olmakla birlikte kanser gelişebilir. Çünkü ait olmayan bir dokuyu oraya koyuyorsunuz ve doku orada bir takım travmalara maruz kalıyor.”
http://www.ntvmsnbc.com/news/433189.asp
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder